Bira içmek — a UX Case Study

Pizza ve bira eşliğinde boğazda bir deneyim çalışması

Kerem Can Demirtaş
Türkçe Yayın

--

Çalışmanın arka planı

Haziran 2023'te Üretim Bandı’nın düzenlediği Yaza Merhaba etkinliğine katıldım. Pubinno ofisinin terasında, manzaraya karşı bira pizza keyfi yaparken, bira içmek isteyenlerin yaşadığı deneyim dikkatimi çekti.

Manzarayı daha güzel görebileyim diye Pubinno ürününün (birayı aldığımız ürün) hemen yanında pizzamı yerken bir anda kendimi araştırmanın içinde buldum. B2B bir ürünün aslında direkt kullanıcısı olmayanlar tarafından ilk kez deneyimlenmesini biraz derinden incelemeye başladım. Neden derseniz, zevk işte.

Bu sefer araştırma için kağıt kalem ya da dijital bir ürün yerine boğaz manzarası eşliğinde bira ve pizzayı tercih ettim :)

Keyifli okumalar! 🍻

Araştırma masam

Pubinno nedir?

Çalışmanın detaylarına geçmeden, bu araştırmaya konu olan ürünü kısaca anlatmak isterim.

Yapay zeka ve robotik alanında patentli çözümler geliştirerek bira severlere mükemmel birayı sunmak için ürünler geliştiren Pubinno, fıçı tazeliği, sıcaklık, basınç, hat bakımı gibi 10'dan fazla parametreyi anlık olarak takip ederek bu esnada akıllı akış algoritmaları ile fıçı verimliliğini maksimize ederken bira kalitesini de standardize etmek üzerine çalışan bir ürün şirketi.

Araştırma

Bu çalışmada 27 kişiyi gözlemledim ve ufak birebir görüşmeler yaptım. Bu gözlem, kullanıcıların arkadaşları ile olan diyaloglarını ve ürün ile etkileşimlerini içeriyor.

Etkinlik boyunca ürünün hemen yanında durduğum için ürün kullanımı hakkında çok kez doğrudan soru aldım. Bana gelen soruları birebir derinlemesine görüşmedeymiş gibi göğüsledim ve böylece kısa görüşmeler de yapmış oldum.

“If you don’t pay the product you are the product.” — Bedava bira içenlerle araştırma yapan bir araştırmacı, 2023

Pubinno, aslında profesyonel olarak bu işi yapan kişinin kullanması için tasarlanmış bir ürün. Dolayısıyla, öncesinde eğitimi ve anlatımı tüm detaylarıyla elbette yapılıyor. Ben burada, B2B bir ürünün kullanıcı deneyimini farklı bir şekilde uygulamalı olarak ele almak ve değişik bakış açılarını ortaya koyabilmek istedim.

Aşağıdaki üç temel çıkarım çerçevesinde yazıyı kaleme aldım.

1- Ürünün kullanımdaki bilgi eksikliğinin insanlarda yarattığı tedirginlik ve sosyal baskı hissiyatı

İlk defa ve günlük hayatta karşılaşmadığımız inovatif bir ürün ile etkileşime geçen kişiler, ürün sahiplerinin oradayken ürünü nasıl kullanacağını bilmediği için çekinerek, soru sorarak, diğer insanların nasıl kullandığını gözlemlemeye çalışarak ürün ile etkileşime geçtiler.

2- Ekranın anlaşılabilirliği ve tıklanabilirlik

Bira seçimi yapmak, ne kadar bira akacağını ve bardakların ölçüsünü bilmemek, köpük eklemeye çalışmak insanlar için sorun oldu.

3- Ürünü kullanım davranışlarındaki farklılıklar

Bira alan kişide sol veya sağ elin baskın olması, uzun parmaklı olmak, kalabalıkta ürüne hangi yönden yaklaşacağının değişmesi vb. bira alma aşamasında farklılık yarattı.

Köpük ekleme deneyimi

Biranızı aldıktan sonra köpük ekle butonuna dokunarak biranızın üstüne köpük ekleyebiliyorsunuz.

Köpük ekle

Bu ekranı gören kişiler, ilk başta sadece köpük ekleyebilecekleri bir ekran olduğunu düşündü. Aslında ekranda kare olarak gözüken alana dokunulduğunda bira akıyor. Dijital ürünlerde genellikle yukarıda bir metin veya görsel olur, altında bir buton olur, tıklanır ve devam edilir şeklinde alışmış kullanıcı buradaki farklı durum karşısında duraksadı.

“Daha bira almadım kanka niye önce köpük alayım?”

“Köpükten önce birayı nasıl alıyoruz bana bi gösterir misin?”

“Köpüğün cl’ini neden seçiyorum ki ne alaka şimdi?”

Bu ekran, sadece tek cl seçeneği olduğunda gözüküyor. Aşağıdaki videoda görebileceğiniz gibi 20 cl, 40 cl vb. birden çok seçenek olduğunda ise biranın nasıl alınacağının anlaşılmasında bir sorun yaşanmadı.

  • Gözlemlediğim 27 kişinin 8'i köpük ekle butonuna ilk seferde tıklayamadı. Ve hayır, henüz sarhoş değillerdi.
  • Videodaki kişi, köpük ekle’ye 3 kere peş peşe tıklayamadı, parmak yukarıda kaldı.
Doğadaki bir UX Designer’ın bira içişi

Köpük ekle özelliğini kullanan kişiler ne kadar köpük geleceğini ve bunun neye göre çalıştığını bilmediği için ayrıca tedirginlik yaşadılar.

“Köpük ekleye kaç kere basınca bardağın limitini aşacağını anlayamıyorum lütfen taşmasın.”

“Kendisi duruyor mu? Akıllıdır tabi de o kadar emin olamadım. Rezil olmayayım şimdi burada haha”

“Etkinliğe ev sahipliği yapan ürünü ya kullanamazsam şimdi gülerler bana ya hahah.”

İlk birasını alanlar (Newcomer)

Gözlemlediğim 27 kişinin,

  • 21'i ekrana sol eliyle dokundu.
  • 6'sı ekrana sağ eliyle dokundu.

Bardağı sol eliyle tutup ekrana sağ eliyle dokunan 4 kişiye sorabildim ve dördü de solak olmadığını söyledi. Solak olmadığı halde neden bardağı sol eliydi tuttu ve ekrana sağ el ile dokundu? Sol el ile dokunanlar neden bardağı sağ eli ile tuttular?

Ürünü kullanacak kişilerin fiziksel ortamının nasıl olduğunun incelenip dijital tasarımların da ona göre yapılması gerekiyor. Zincir fast food restoranlarında sıra beklemeden sipariş verilen ekranlarda da araştırılması gereken benzer deneyimler gözlemlemiştim.

Sağ-sol el baskınlığı da değişebiliyor. Örneğin, süpürge yaparken hangi eliniz yukarıda, şişe kapağını açarken şişeyi hangi elinizde sabit tutuyorsunuz vb. birkaç soruya göre bu baskınlık belirleniyor. Buradaki değişkenlere ve verilere göre ürün tasarımı ve süreçler de şekillenebilir.

İlginizi çekiyorsa günlük aktivitelerde kişinin sağ veya sol elinin hakimiyetini değerlendirmek için kullanılan bir ölçek olan Edinburg El Tercihi Anketini buradan inceleyebilirsiniz.

Örneğin, belki ekrandaki bira bardağı ikonları sağda olduğu için insanın sağ eliyle tıklayası geliyor ve bunun testi yapılsa, biraların ve ekranın konumu ona göre ayarlansa bulunulan ortamda daha rahat ve keyifli bir bira servisi yapılabilecek. Bu tamamen bir fikir ama bu gibi araştırmalar ile ürünün en efektif kullanımı tespit edilip düzenli iyileştirmeler yapılabilir.

Bunlara ek olarak, 3 kişi ise bardağı tuttuğu elle ekrana dokundu. Bu kişilerin elleri daha büyük ve parmakları uzundu. Bu sayede bunu yapabildiler.

Bardağı tuttuğu elle ekrana dokunan

UX Mentorluk / Danışmanlık hizmetim hakkında detaylı bilgi almak ve ön başvuru yapmak isterseniz bu kısacık formu doldurabilirsiniz.

Bardak ve içki ölçüsü

Etkinlikte plastik içki bardakları vardı ve üstlerinde ölçüsü yazmıyordu. İnsanlar da ekrandaki 20'lik, 35'lik ve 40'lık seçeneğinden hangisini seçmeleri gerektiğini bilemedi.

“Ben gerildim, bu bardak 33'lük değil mi ya ama bira seçeneği 40'lık?”

“Bardak kaçlık yazmıyor ki 20'ye basayım da az içeyim ama garanti olsun taşmasın yeter ki.”

“Duracağı zamanı biliyordur herhalde yapay zeka meka ama bendeki bardağın limitini nereden bilecek ki?”

Birkaç bira sonrası ekran tasarımı :)

Ürünün ilk kullanımında zorluk ve tedirginlik yaşandı fakat sonrasında adapte olundu. Ben de bir süre sonra deşifre oldum ve araştırma sonuçlarını bulandırmamak için ufaktan sonlandırdım :))

“Artık alıştım ama az önce kullanımı bilmiyordum ondan bi’ tedirgin oldum.”

“Demek o yüzden az önce soruma cevap vermedin de soru sordun. Bedava araştırma, kolay gelsin.”

Sonuç

Fiziksel ve dijital her geçen gün daha da birlikte hareket etmeye başlıyor. Fiziksel için dijital bir ürün tasarlarken fiziksel dünyadaki kullanımları ve hedef kitlenin özellikleri ile ilgili ne kadar çok bilirsek tasarımlarımızı da o yönde şekillendirebiliyoruz. Bu çalışmada da gerçek örnekleri ve kullanıcıların sözlerini görebiliyoruz.

Ben hem gerçekten ilgimi çeken bir davranış ve deneyim gördüğüm için hem de keyif almak adına böyle bir çalışma yaptım ve bunu kaleme almak istedim. Farklı bakış açıları görmek kendi ürünlerimizde de farklı düşünebileceğimizi gösteriyor benim için.

Her araştırmanın evet şimdi X, Y ve Z’yi öğrendik diye bir sonucu olması gerekmiyor diye düşünüyorum. Zihnimizde ufak bir farklı pencere açabiliyorsa da kafi bazen. O pencerelerden yeri geldiğinde bambaşka sonuçlar çıkabilir :)

Kapanışa doğru araştırmacı manzarası
Herkeslerle

Turkish UX Articles & Cases - Kerem Can Demirtaş

20 stories

--

--